Research Article
Aynur Arslan, Özgür Şimşek, Aykut Turhan, Ayşe Çarlıoğlu, Şenay Arıkan, Mustafa Utlu, Emine Kartal Baykan
Ortadogu Tıp Derg, Volume 12, Issue 2, pp. 219-224
ABSTRACT
Aim: The liver plays a crucial role in the synthesis and catabolism of cholesterol. Non-alcoholic fatty liver disease (NAFLD) is the most common cause of chronic liver disease in the developed world and commonly associated with metabolic comorbidities such as diabetes mellitus, hypertension, dyslipidemia, and obesity. The aim of this study was to investigate the frequency of NAFLD in Familial Hypercholesterolemia (FH).
Material and Method: Between 2017 and 2018, individuals with FH who had been referred to the Department of Endocrinology at Erzurum Regional Training and Research Hospital were admitted to this single center case-control study. Total 30 individuals (17 female and 13 male) who have FH were compared to a control group included 39 participants (30 female and 9 male). The two groups were thought to be well matched in terms of sample size and gender distribution. Family history was registered. Diagnosis is made by blood tests and ultrasound imaging of liver.
Results: The two groups showed no significant differences in terms of age and gender. NAFLD was seen at 12 of 39 individuals in the control group. It was seen at 16 of 30 persons in the FH group (p = 0.058). Total cholesterol (mg / dl) (333.27 ± 58.46) (219.23 ± 82.84) (p = 0.000), LDL (mg / dl) (249.93 ± 45.43) (127.11 ± 46.52) (p = 0.000) and CRP (mg / L) (3.37 ± 4.16) (1.43 ± 1.96) (p = 0.014) levels were significantly different between the FH and control groups respectively.
Conclusion: There isn’t a significant difference between control and FH groups in terms of NAFLD. The absence of NAFLD on ultrasonography, should not reduce the severity and importance of FH, and the treatments should be made to prevent complications such as atherosclerosis.
Keywords: hypercholesterolemia, non-alcoholic fatty liver disease, ultrasonography
ÖZ
Amaç: Karaciğer, kolesterol sentezinde ve katabolizmasında çok önemli rol oynar. Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı (NAYKH), gelişmiş ülkelerde kronik karaciğer hastalığının en sık sebebidir ve sıklıkla diabetes mellitus, hipertansiyon, dislipidemi ve obezite gibi metabolik hastalıklarla komorbidite gösterir. Bu çalışmanın amacı Ailevi Hiperkolesterolemide (AH) NAYKH görülme sıklığını araştırmaktır.
Gereç ve Yöntemler: 2017-2018 yılları arasında Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji Polikliniğine başvurmuş olan AH’li kişiler tek merkezli bu vaka kontrol çalışmasına alındı. AH’li toplam 30 kişi (17 Kadın 13 erkek), 39 kişiden oluşan (30 kadın, 9 erkek) kontrol grubu ile karşılaştırıldı. İki grup sayı ve cinsiyet yönünden denkti. Aile öyküsü kaydedildi. Tanı kan tetkikleri ve karaciğer ultrasonografisi ile kondu.
Bulgular: İki grup arasında yaş ve cinsiyet açısından anlamlı fark görülmedi. NAYKH, kontrol grubundaki 39 kişiden 12’sinde saptanırken, AH grubunda 30 kişiden 16’sında görüldü (p = 0,058). AH ve kontrol gruplarının sırasıyla toplam kolesterol (333,27 ± 58,46) (219,23 ± 82,84) (mg / dl) (p = 0,000), LDL (249,93 ± 45,43) (127,11 ± 46,52) (mg / dl) (p = 0,000) ve CRP (3,37 ± 4,16) (1,43 ± 1,96) (mg / L) (p = 0,014) düzeyleri arasında anlamlı fark bulundu.
Sonuçlar: AH ve kontrol grupları arasında NAYKH açısından anlamlı bir fark yoktur. Ultrasonografide NAYKH saptanmaması, AH’ye yaklaşımdaki ciddiyeti azaltmamalıdır.
Keywords: hiperkolesterolemi, non alkolik yağlı karaciğer hastalığı, ultrasonografi
Research Article
Mehmet Burak Özkan
Ortadogu Tıp Derg, Volume 11, Issue 4, pp. 535-541
ABSTRACT
Background: Hemodynamic changes in liver vascular structures of patients in the pediatric age group are evaluated by doppler ultrasonography.
Material: Fifty- nine hepatosteatosis patients, classified as mild, moderate or severe, and 23 healthy volunteers were included in this 82-person study. The height, weight, liver size tests of the subjects were measured. Those values were compared in the patient and control groups. In the patient and control groups, color duplex Doppler ultrasonography was used to examine portal vein peak velocity, portal vein flow volume, hepatic artery resistive index (RI), hepatic artery pulsatility index (PI) and hepatic artery flow volume.
Results: Similar to the degree of hepatosteatosis, increases in body mass index, liver size were statistically significant (p<0.05). The difference between portal vein peak velocity hepatosteatosis and control groups was found statistically significant. As the hepatosteatosis grade increased, there was no statistically significant decrease in hepatic arterial flow volume, portal vein flow volume, and total flow volume. Hepatic artery RI and PI values were statistically significantly lower in the control group than the other groups (p <0.05). There was a significant mild decrease in the mild stool group compared to the middle steat group. Although the hepatic artery RI and PI values did not differ statistically in the comparison of the hepatosteatosis group, there was a minimal increase in the RI and PI values as the steatosis grade increased.
Discussion: According to these results, as the level of steatosis increases, the changes in the portal venous structures become more prominent and the resistance increases in vascular structures.
Keywords: Doppler sonography, pediatric fatty liver
ÖZ
Giriş: Pediatrik yaş grubundaki hastaların karaciğer vasküler yapılarındaki hemodinamik değişikliklerin doppler ultrasonografi ile değerlendirilmesidir.
Materyal / Metot: Bu 82 kişilik çalışmada, hafif, orta veya şiddetli olarak sınıflandırılan 57 hepatosteatoz hastası ve 23 sağlıklı gönüllü çalışmaya dahil edildi. Deneklerin boy, kilo, karaciğer büyüklüğü testleri ölçüldü. Bu değerler hasta ve kontrol gruplarında karşılaştırıldı. Hasta ve kontrol gruplarında portal ven tepe hızını, portal ven akım hacmini, hepatik arter rezistif indeksi (Rİ), hepatik arter pulsatilite indeksini (PI) ve hepatik arter akım hacmini incelemek için renkli dupleks Doppler ultrasonografi kullanıldı.
Sonuçlar: Hepatosteatoz derecesine benzer şekilde, vücut kitle indeksindeki artışlar, karaciğer boyutu,istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0,05). Portal ven tepe hızıi hepatosteatoz ve kontrol grupların arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Hepatosteatoz derecesi arttıkça hepatik arter akım hacminde, portal ven akım hacminde ve toplam akış hacminde istatistiksel olarak anlamlı bir azalma görülmemiştir. Hepatik arter RI ve PI değerleri kontrol grubunda diğer gruplara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede düşüktü (p <0.05). Hafif şteatoz grubunda, orta steatoz grubuna göre anlamlı hafif oranda düşüklük vardı. Hepatosteatoz grubunun kendi içinde karşılaştırılmasında, hepatik arter RI ve PI değerleri istatistiksel olarak farklılık göstermese de steatos derecesi arttıkça RI ve PI değerlerinde minimal bir artış vardı.
Tartışma: Bu sonuçlara göre steatos derecesi arttıkça portal venöz yapılardaki değişiklikler daha ön planda olmakla birlikte vasküler yapılarda direnç artışı da meydana gelmektedir.
Keywords: Doppler sonografi, pediatrik dönem, yağlı karaciğer